Rüya Tabirleri

Niçin ve ne surette rüya görüyoruz?

 Bu fenomen bir sorudur. Geçici ölüm denilen uykuda görülen garip haller rüya tabirleri anlatımlarını oluşturmaktadır. Rüya tabiri ve rüya alemi, ilk insanın yaratılışından bugüne kadar filozoflar ve bilim adamları tarafından çeşitli sorgulamalara tâbi tutulmuştur. Rüyaları farklı şekillerde açıklamışlar, düşünmüşler, fakat kesin bir şekilde tanımlayamamamışlardır. Ancak şu kadarını bilmemizde fayda vardır ki rüya, büyük ve soyut bir dünyadır. Aynı zamanda rüya, öldükten sonraki yaşantımızla da ilişkilidir. Bu ilişkiyi yakalamak, temiz duygu ve ruh temizliğiyle ancak mümkün olabilmektedir. 

 Rüya Nedir? 

 Rüyalar, uyku esnasında zihnin yarattığı hikayeler ve imgeler bütünüdür. Eğlenceli, romantik, rahatsız edici, korkutucu ve bazen de tuhaf şeyler barındırabilir. Bilim insanları ve psikoloji doktorları için halen daha çözüme kavuşturulamayan gizemli bir oluşumdur. Ve akla rüyalarla ilgili birçok soru gelmektedir. Bunlardan bazıları; “Rüya neden görülür?, Rüyalar nasıl oluşur?, Rüya görmeye neden olan şey nedir?, Rüyalar kontrol edilebilir mi?” olmaktadır. Rüyalar, bilişsel dünyanın bir önceki günden ayrılan geçmişin, bugünün ve geleceğin bölümlerini bünyesinde barındırır. Ünlü psikanalistler Carl Jung ve Sigmund Freud hayallerin önemini ele almışlardır. Bilinçli ve bilinçsiz tasvirler arasındaki bağlantıyı gösteren unutulmuş dili yeniden canlandırmak adına araştırmalar yapmışlardır. Rüyalar kişileri bilinçdışına doğru yönlendirir; ruhun en derin ve en samimi sığınağını keşfetme şansı sunar.

 Ruhun gerçekte ne istediğine dair içsel gerçeği arayan bir araştırmacı emsali olmak için rüyaların gizemli dünyasına katılabilirsiniz. Rüya Tabiri Rüya ile çok ince gerçekler keşfedilmiş ve sonsuza kadar da keşfedilmeye devam edilecektir. Chicago Üniversitesi, uyku nedir, araştırmacılarından Allan Rechtschaffen, uykunun hiçbir fonksiyonu olmadığını tespit etmiştir. Adale yorgunluklarının azalmasına rağmen vücudun dinlenmesi için uykuya ihtiyacı olmadığını söylemiştir. Çünkü vücudumuzdaki hücrelerin kendi kendilerini tamir etme yeteneği vardır. Araştırmacıların tespitlerine göre bu esnada faaliyetten uzak olmasına, dinlenme veya uyku durumunda bulunmasına da gerek yoktur.

 Uyku sırasında alınan EEG kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde beyinde faaliyetsizlik görülmemiştir. İngiltere Milli Fizik Laboratuvarı Bilgisayara Bilimleri bölümünde psikolog araştırmacı Dr. Evans’a gören, uykunun tek maksadı rüya görmemiz için zemin hazırlamaktır. Stanford Tıp Merkezi Uyku Kliniği doktoru Dr.William Dument’in görüşüne göre ise rüya görmek son derece önemlidir. Rüyalar fiziki dengenin oluşmasını sağlamaktadır.